1970’ler Roma’sında, toplumsal dönüşümün ve kültürel değişimin etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir dönemde, Clara ve Felice çifti, uzun süredir evli olmalarına rağmen ilişkilerinin artık sona erdiğini fark ederler. Aşkın tüm hislerini yitirmiş olsalar da, çocukları için bir arada kalmaya karar verirler. Bu kararla birlikte, yeni modern apartmanlardan birine taşınırlar ve Roma’nın karmaşık dünyasında yeni bir başlangıç yapma umuduyla adım atarlar. Ancak, yeni yaşamlarına rağmen, Clara ve Felice arasındaki mesafe giderek artar ve aralarındaki iletişim her geçen gün daha da zayıflar. Ancak ne olursa olsun çocukları için birbirlerinden kopmayı göze alamazlar. Tam bu belirsizliklerle boğuşurken, Adriana adlı büyük çocukları, ailesine kendini erkek olarak görmeye başladığı açıklar. Bu açıklama, ailenin tüm zayıf bağlarını zorlar ve derin bir şok etkisi yaratır.