Gemma, Londra’nın hızlı temposuna alışmış, düzenli bir hayat sürerken, nişanlısı Nathan’ın beklenmedik bir şekilde vefat etmesiyle her şey altüst olur. Nathan’ın ölümünün ardından, düğün tarihine az bir zaman kala, Gemma, bu kaybı kabullenmekte zorlanır. Derin bir yasla boğuşurken, aynı zamanda Nathan’ın huysuz ve bir o kadar da sürpriz bir şekilde hayatına dahil olan kız kardeşi Audrey’nin desteğiyle ayakta kalmaya çalışır. Zihninde, Nathan’ı kaybetmenin acısını ve düğünün devam etmesi gerektiğini düşündükçe, çözüm arayışına girer. Fakat bu kararı, onun yaşamına sadece duygusal yükler değil, tuhaf ve bazen korkutucu olaylar da getirecektir. Gemma, etrafındaki karmaşık durumlarla mücadele ederken, herkesin tepkilerine rağmen ayakta kalmayı başaracaktır.